Sürekli çevrimiçi kalma ve ulaşılabilir olma isteği bu bozukluğa sahip kişilerde görülen etkiler arasındadır. Kişi akıllı telefonundan uzak duramaz ve telefonu kapandığında veya şarjı bitince huzursuzluk duymaya başlar. Gece yatarken telefonunuzla uyuyorsanız ve sabah uyandığınızda ilk iş telefonunuza bakıyorsanız, bu rahatsızlığa yavaş yavaş alışmaya başlıyor olabilirsiniz. Netlessfobi ve nomofobiyi ilk kez duyuyorsanız veya hiçbir şey bilmiyorsanız haberimizi okumaya devam edebilirsiniz…
NOMOFOBİ NEDİR?
Nomofobi, günümüz teknoloji çağında karşılaştığımız önemli bir bağımlılık türünü temsil etmektedir. Bu kaygı, akıllı telefonlarımız olmadığında ortaya çıkan telaş ve gerginlik duygularının çok ötesine geçiyor. Akıllı telefonlarımızı her gün kontrol etmek, bildirimleri takip etmek ve bildirimlere hızlı yanıt vermek artık rutin bir davranış haline geldi.
Ancak nomofobik bireyler için bu cihazlar sadece iletişim aracı değil aynı zamanda hayatlarının merkezinde yer alan değerli nesneler haline gelmiştir. Akıllı telefonlarından uzakta kaldıklarında sanki bir modülü kaybetmiş gibi hissediyorlar ve bu da panik atağa yol açabiliyor.
Nomofobi, teknolojiye aşırı bağımlılık ve bu cihazların hayatımızın her alanına nüfuz etmesi sonucu ortaya çıkıyor. Bu, düşünmeye değer ve teknolojiyle olan bağımızı yeniden gözden geçirmemiz gereken bir çağın yansımasıdır.
NOMOFOBİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
-
Sabah uyanır uyanmaz ilk işiniz bildirimleri, bildirimleri ve sosyal medya uygulamalarını kontrol etmekse.
-
Akıllı telefonunuz yanınızda olmadığında kendinizi kaygılı ve yoksun hissediyorsanız,
-
Gün içinde sürekli akıllı telefonunuzla meşgulseniz ve gerçek dünyayla bağlantınız kopuyorsa,
-
Telefonunuzla her karşılaştığınızda ekrana dönme isteği duyuyorsanız,
- Sanal etkinlikleri gerçek sosyal etkileşimlere tercih ediyorsanız,
-
Akıllı telefonunuzu asla kapatmamaya dikkat ederseniz,
-
Takıntılı bir şekilde sürekli telefonunuzu kontrol ediyorsanız,
-
Telefonunuz yatağınızın yanında, yastığınızın altında ya da ulaşabileceğiniz kadar yakınsa,
-
Uykusuzluk gibi uyku sorunlarınız varsa,
-
İş, okul veya aile hayatınızdaki sorumluluklarınızda teknolojiye bağlı aksamalar yaşanmaya başladıysa,
-
Akıllı cihazlar yüzünden sürekli dikkatiniz dağılıyor ve konsantrasyonunuzu kaybediyorsanız,
Bu belirtiler nomofobiye işaret ediyor olabilir ve teknoloji bağımlılığınızı yeniden gözden geçirmeniz gerekebilir.
NETLESFOBİ NEDİR?
Netlessfobi yani internet bağımlılığı da nomofobi gibi çağımızın dijital bağımlılık türleri arasında yer alıyor. Bu bağımlılık, internet bağımlılığının patolojik düzeyinde olmayabilir ancak internetin olmadığı ortamlarda bireylerin yaşadığı olağanüstü bir yük ve rahatsızlık durumu olarak tanımlanmaktadır.
Netlessfobide her zaman internete erişim ve çevrimiçi olma arayışı vardır. Fiziksel dünyada gerçekleştirilebilecek her şeyin sanal dünya alternatifini tercih etme eğilimindeler. Bu aşırı teknoloji bağımlılığı zamanla sorunlu kullanım alışkanlıklarına yol açabiliyor ve internetsiz kalma fobisinin kapısını aralamış olabilir.
NETLESSOFOBİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
-
İnternete bağlı birden fazla cihazı aynı anda kullanma eğilimindeyseniz,
-
Günde 20’den fazla gönderi paylaşma fikri sizi sürekli meşgul ediyorsa,
-
Bir yere gitmeyi planladığınızda ilk sorduğunuz şey orada internet bağlantısının olup olmadığıdır.
-
Günde 10 saatten fazla çevrimiçi olma alışkanlığınız varsa,
-
İnternetin olmadığı bir ortamda rahat oturamıyorsanız ve hayatınızın durduğunu hissediyorsanız,
-
İnternetsiz bir hayatı özlediğinizi düşünüyorsanız,
-
1 saatten fazla internetsiz vakit geçiremiyorsanız ve kendinizi mahrum hissediyorsanız,
Bu belirtilere sahipseniz bu internetsiz fobiye işaret ediyor olabilir ve dijital bağımlılığı kontrol altına almak için adımlar atmayı düşünebilirsiniz.
NOMOFOBİ VE NETLESFOBİ BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİ
İnternet çağının getirdiği bu özel hastalıklardan kendimizi korumak ve daha sağlıklı bir dijital yaşam sürmek için aşağıdaki adımları atabiliriz:
Farkındalık ve Kabul: Öncelikle bu sorunların varlığını kabul etmeli ve kendi dijital alışkanlıklarımızı gözden geçirmeliyiz.
Dengeli Kullanım: Akıllı teknolojik cihazları bilinçli ve tutarlı kullanmalıyız. Gereksiz kullanım alışkanlıklarını sıkı kontrol altında tutmalıyız.
Kullanım Sürelerinin Azaltılması:Kullanım süresinin kısaltılması, gerektiğinde belirli bir süre teknolojiden tamamen uzak durulmasının düşünülmesi bağımlılığı azaltmada etkili yöntemler olabilir.
Gerçek Dünya Deneyimi: Sanal dünyanın ötesinde, gerçek hayatta deneyimler yaşamalıyız. Gerçek dünyadaki duygularımızı, bağlantılarımızı ve sorumluluklarımızı deneyimleyerek daha istikrarlı bir yaşam kurabiliriz.
Bilinçli Kullanım: Teknolojik cihazları kullanırken nasıl etkilediğimizi objektif olarak değerlendirmeliyiz. Teknolojiyi hedeflerimize hizmet edecek şekilde kullanmalıyız, aksi takdirde sürüklendiğimiz bir dünya haline gelebilir.
Dijital Kararlılık: İnternetin ve sosyal medyanın bizi sürüklemesine izin vermeden kendi istikrarımızı ve hırslarımızı korumalıyız. Bu, duygusal, sosyal ve iş yaşamlarımızı daha sağlam bir temel üzerine kurmamıza yardımcı olabilir.
Unutmayalım ki teknoloji ile sağlıklı bir bağ kurmak, içinde bulunduğumuz dijital çağda bir zorunluluk haline geldi. Bilinçli ve tutarlı kullanarak bu teknolojiyi hayatımızın bir parçası haline getirebiliriz ama aynı zamanda bağımlılıklara ve dijital gerilimlere karşı da kendimizi koruyabiliriz.
